Ana SayfaTCMB: Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonundaki düşüşün sürmesi beklenmektedir----

TCMB: Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonundaki düşüşün sürmesi beklenmektedir

28 Haziran 2016 - 14:06 borsagundem.com

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası
Kurulu'nun (PPK) 21 Haziran 2016 tarihindeki toplantısına ait toplantı
tutanaklarında önümüzdeki dönemde çekirdek göstergelerin yıllık
enflasyonundaki düşüşün sürmesi beklendiği belirtildi.
TCMB tarafından açıklanan PPK toplantı özetinin tam metni şöyle:
"Enflasyon Gelişmeleri:
1. Mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde 0,58 oranında artmış ve
yıllık enflasyon yatay seyrederek yüzde 6,58 olmuştur. Bu dönemde gıda
enflasyonu baz etkisiyle bir miktar yükselmekle birlikte düşük seyrini
koruyarak tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam etmiştir. Çekirdek
göstergelerin yıllık enflasyonları düşerken, ana eğilimlerindeki
iyileşme belirginleşmiştir.
2. Gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonu Mayıs ayında
1,09 puanlık artışla yüzde 2,47?ye yükselmiştir. Gıda enflasyonundaki
düşük seyirde yıllık enflasyonu yüzde -4,22 olan işlenmemiş gıda
fiyatları etkili olmuştur. Bu grupta taze meyve ve sebze fiyatları
artan ürün arzına bağlı olarak bir önceki yıl düzeyinin altında
seyrederken kırmızı et fiyatları alınan tedbirlerin etkisiyle ılımlı
bir görünüm sergilemektedir. Buna karşılık işlenmiş gıda enflasyonu et
ve süt ürünleri dışında kalan kalemlerin etkisiyle yüksek seyrini
korumaktadır. Haziran ayına ilişkin ilk veriler işlenmemiş gıda
fiyatlarında kısmi bir düzeltme yaşanabileceğine ve baz etkisi ile
gıda grubunun yıllık enflasyonunda belirgin bir artış
gözlenebileceğine işaret etse de, yıl genelinde gıda fiyatlarının
enflasyondaki düşük seyri desteklemesi beklenmektedir. Enerji grubunda
ise fiyatlar Türk lirasındaki değer kaybı ve uluslararası petrol
fiyatlarına bağlı olarak yüzde 1,10 oranında artarken yıllık enflasyon
yüzde 1,65 ile olumlu görünümünü sürdürmüştür.
3. Hizmet fiyatları Mayıs ayında yüzde 0,76 oranında artmış, grup
yıllık enflasyonu yüzde 8,74 ile bir önceki aya yakın bir düzeyde
gerçekleşmiştir. Hizmet enflasyonunun yüksek seyrinde öne çıkan
lokanta-otel ile diğer hizmetler gruplarında son aylarda gözlenen
yavaşlama paket tur fiyatları haricinde devam etmiştir. Gıda
fiyatlarındaki ılımlı seyir lokanta-otel fiyatlarına olumlu yansırken
döviz kurlarının birikimli etkisinin zayıflaması diğer hizmetler grubu
enflasyonundaki yavaşlamayı desteklemektedir. Öte yandan, birim işgücü
maliyetlerinde yılın ilk çeyreğinde gözlenen güçlü artışın hizmet
enflasyonun yüksek seyrinde etkili olduğu değerlendirilmektedir.
Ayrıca, kiraların Nisan ayında olduğu gibi bu dönemde de yüksek bir
artış sergilemesi dikkat çekmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde, Mayıs
ayında hizmet grubu ana eğilimi yüksek seviyesini korumuştur.
4. Temel mal grubu yıllık enflasyonu Mayıs ayında 1,29 puan
azalarak yüzde 8,82 olmuştur. Yıllık enflasyon tüm alt gruplarda
gerilerken giyim ve dayanıklı mal gruplarındaki düşüşler öne
çıkmıştır. Yılın ilk dört ayında artan mobilya fiyatlarının yanı sıra
beyaz eşya fiyatlarının da bu dönemde gerilemesi ve otomobil
fiyatlarının yatay seyretmesiyle dayanıklı mallarda olumlu bir görünüm
izlenmiştir. Bu dönemde temel mal grubu ana eğilimindeki düşüş
sürerken giyim grubu dışlandığında da iyileşmenin belirgin olduğu
kaydedilmiştir. Döviz kurlarının birikimli etkisinin azalmasıyla temel
mal grubu yıllık enflasyonunun yılın ikinci yarısında yavaşlamaya
devam edeceği tahmin edilmektedir.
5. Özetle, son dönemlerde temelde işlenmemiş gıda fiyatları
kaynaklı olarak enflasyonda belirgin bir düşüş gözlenmiştir. Mayıs
ayında çekirdek enflasyon göstergelerinde de iyileşme yaşanmakla
birlikte bu göstergeler yüksek seviyelerini korumaktadır. Çekirdek
enflasyon eğilimlerindeki iyileşme ise bu dönemde belirginleşmiştir.
Bu çerçeve, önümüzdeki dönemde çekirdek göstergelerin yıllık
enflasyonundaki düşüşün sürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte,
hizmet grubundaki yüksek enflasyon eğilimi ve birim işgücü maliyet
gelişmeleri enflasyondaki iyileşmeyi sınırlandırmaktadır.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar

6. TÜİK tarafından açıklanan 2016 yılı ilk çeyrek verilerine göre,
GSYİH yıllık bazda yüzde 4,8 oranında artmıştır. Üretim tarafından
değerlendirildiğinde ilk çeyrekte yıllık büyümeye en yüksek katkı
sanayi ve hizmet kalemlerinden gelmiştir. Mevsim ve takvim etkisinden
arındırılmış verilere göre yılın ilk çeyreğinde GSYİH bir önceki
çeyreğe kıyasla yüzde 0,8 oranında artış kaydetmiştir. Harcama
tarafından değerlendirildiğinde, dönemlik büyümeye en yüksek katkıyı
tüketim ve ihracat kalemleri yapmıştır. Bu dönemde, ücretlerdeki ve
istihdamdaki artışların ve finansal koşullardaki gelişmelerin
etkisiyle özel tüketim harcamaları ivmelenmiştir. Avrupa ekonomisinde
önceki döneme göre artan toparlanma hızı ihracatı desteklemiştir. Öte
yandan, güçlenen tüketim harcamalarının da etkisiyle yılın ilk
çeyreğinde ithalat belirgin oranda artmış, net ihracatın dönemlik
büyümeye katkısı negatif olmuştur. Özetle, 2016 yılı ilk çeyreği
büyümeyi tüketimin sürüklediği, ihracatın destekleyici rol oynadığı,
ancak sermaye birikiminin ılımlı seyrettiği bir dönem olmuştur.
7. 2016 yılı ikinci çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyette
ek bir hızlanmaya işaret etmemektedir. Nisan ayında sanayi üretimi bir
önceki aya göre yüzde 1,1 oranında gerileme göstermiştir. Bu
gerilemede madencilik, taşıt, mobilya ve bilgisayar sektörleri etkili
olmuştur. Mayıs ayında PMI göstergeleri ile İYA son üç ay sipariş
göstergeleri Nisan ayına kıyasla bir miktar iyileşme kaydetmiştir. Bu
gelişmeler Mayıs ayı sanayi üretiminde bir düzeltme olabileceğine
işaret etmektedir. Geçtiğimiz Mayıs ayında otomotiv sektörü üretiminde
grev kaynaklı oluşan düşük baz ve olumlu takvim etkileri de göz önüne
alındığında, Mayıs ayı yıllık sanayi üretim artış hızında Nisan ayına
kıyasla belirgin bir artış olması beklenmektedir.
8. Harcama tarafına ilişkin veriler, yılın ikinci çeyreğinde
tüketim talebinin artış hızında yavaşlama olabileceğine, yatırımların
ise bir miktar toparlanabileceğine işaret etmektedir. Nisan ayında
tüketim malları üretimi ve ithalatı azalmıştır. Nisan ? Mayıs
döneminde beyaz eşya satışları sınırlı oranda gerilerken, otomobil
satışları artmaya devam etmiştir. Yatırımlara ilişkin göstergelerden
taşıt hariç sermaye malları ve makine-teçhizat ithalatı bir önceki
çeyrek ortalamasına kıyasla artarken üretimleri gerilemiştir.
Nisan-Mayıs döneminde hafif ve ağır ticari araç satışları artış
göstermiştir. Azalan belirsizlikler ve iyileşen finansal koşulların
yatırımların toparlanmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
9. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici
kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir.
Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki
olumlu etkisi sürmektedir. İhracatımızın pazar değiştirme esnekliği
jeopolitik gelişmelerden kaynaklanan aşağı yönlü baskıları
sınırlamaktadır. Yabancı turist sayısındaki düşüşün hizmet
gelirlerini sınırlaması cari işlemler dengesi üzerinde aşağı yönlü bir
risk unsuru olarak ortaya çıkmaktadır.
10. 2016 yılı Şubat döneminden sonra Mart döneminde de
mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranları bir önceki döneme göre
gerilemiştir. Tarım dışı sektörlerde istihdam artışının hızlanmasıyla
birlikte, katılım oranındaki artışa rağmen işsizlik oranları
düşmüştür. Sanayi istihdamı ılımlı bir oranda artarken, inşaat ve
hizmetler sektörlerinde istihdam belirgin oranlarda yükselmiştir.
Hizmetler istihdamında gözlenen canlanma tüm sektörlere yayılmamış,
kamu yönetimi ve toplumsal hizmetler kaynaklı olmuştur. Üretim ve
anket göstergeleri ışığında, kısa vadede istihdamın ılımlı seyrini
koruması beklenmektedir. Bununla birlikte SGK verileri, turizm
sektöründeki durağan görünümün istihdama yansımaya başladığına işaret
etmektedir. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönem için işsizlik oranı
üzerinde yukarı yönlü riskler devam etmektedir.
11. Özetle, mevcut göstergeler iktisadi faaliyetteki ılımlı ve
istikrarlı artış eğiliminin sürdüğüne işaret etmektedir. Ücret
artışlarına bağlı olarak gelir kanalı yurt içi talebi
desteklemektedir. Jeopolitik gelişmeler aşağı yönlü risk oluşturmaya
devam etse de, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat
ve dolayısıyla üretim üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Para
Politikası ve Riskler
12. Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati
önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde
seyretmektedir. Risk ağırlıklarına dair düzenlemelerin ve ücret
gelişmelerinin kredi arzı ve hane halkı geliri kanallarıyla kredi
büyümesini desteklemeye devam edeceği değerlendirilmektedir. Bu
çerçevede, yıllık kredi büyüme hızlarının makul düzeylerini sürdürmesi
beklenmektedir. Kredilerin bileşimine bakıldığında, ticari kredilerin
tüketici kredilerine kıyasla daha yüksek bir oranda büyümeye devam
ettiği görülmektedir. Bu bileşim, bir yandan orta vadeli enflasyon
baskılarını sınırlarken diğer yandan cari açıktaki düzelmeyi
desteklemektedir.
13. İktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini
korumaktadır. Milli gelir ilk çeyrekte iç talep kaynaklı olarak
büyümüştür. Tüketim harcamaları iç talebin sürükleyicisi olurken
yatırımların zayıf seyri devam etmiştir. Dış talep üzerindeki
jeopolitik gelişmeler nedenli olumsuz etkilere karşın Avrupa Birliği
ülkelerine yapılan ihracat güçlü artış eğilimini korumuştur. Bu
doğrultuda, ihracat ilk çeyrekte büyümeye olumlu katkı vermiştir.
Önümüzdeki dönemde, iç talebin büyümeye verdiği katkının süreceği
öngörülmektedir. İstihdamdaki ılımlı artış eğilimi korunmaktadır.
Ücret gelişmeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, istihdam
artışının gelir kanalı ile iç talebi desteklemeye devam edeceği
değerlendirilmektedir. Dış talep tarafında ise jeopolitik gelişmeler
ve zayıflayan küresel büyüme kaynaklı riskler devam ederken turizm
sektörüne yönelik riskler belirginleşmiştir. Bununla birlikte, Avrupa
Birliği?ne yönelik ihracattaki güçlü artış eğilimi ve ihracatın pazar
değiştirme esnekliği dış denge üzerindeki aşağı yönlü riskleri
sınırlamaktadır. Ayrıca, emtia fiyatlarındaki birikimli düşüşün dış
ticaret hadleri üzerindeki olumlu etkisi ve tüketici kredilerindeki
yavaş seyir cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir.
14. Küresel finans piyasalarındaki oynaklıklar devam etmektedir.
Küresel büyümeye dair endişeler, Birleşik Krallık?ın Avrupa
Birliği?nden çıkma yönündeki gelişmeleri ve küresel para
politikalarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi oynaklık
artışında etkili olmuştur. Bu çerçevede, gelişmekte olan ülkelere
yönelik portföy akımları zayıf seyrederken, risk primlerinde ve kur
oynaklıklarında artış gözlenmiştir. Kurul, sıkı para politikası
duruşunun, temkinli makroihtiyati politika çerçevesinin ve 2015 yılı
Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika
araçlarının etkili bir şekilde kullanılmasının ekonomimizin küresel
şoklara karşı dayanıklılığını artırmakta olduğunu değerlendirmektedir.
Nitekim 2015 yılı Eylül ayından bu yana gelişmekte olan ülkeler
arasında Türk lirası göreli olarak daha az oynak bir seyir
izlemektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda Kurul, marjinal fonlama
faizini düşürmek yoluyla sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atılmasına
karar vermiştir. Kurul?a ayrıca, yol haritası kapsamında, likidite
politikasındaki öngörülebilirliği artıracak ve bankaların likidite
yönetimlerini daha etkin yürütmelerini sağlayacak düzenlemeler
hakkında ilgili birimler tarafından bilgi sunulmuştur.
15. Yıl başından itibaren önemli ölçüde gerileyen gıda
enflasyonunun katkısı ile tüketici enflasyonunda belirgin bir düşüş
yaşanmıştır. Son dönemde çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşme
de bu düşüşe katkı vermiştir. Birikimli döviz kuru hareketlerinin
gecikmeli etkilerinin hafiflemeye devam etmesi ve ithal girdi
maliyetlerinin düşük seviyesi çekirdek enflasyon eğilimdeki iyileşmeyi
desteklemektedir. Bununla birlikte, hizmet grubu ana eğilimi yüksek
seviyesini sürdürmektedir. Enflasyon beklentilerin yüksek seviyesi ve
birim işgücü maliyeti gelişmeleri enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi
sınırlandırmaktadır. Bu gelişmeler çerçevesinde Kurul, son dönemde
enflasyonda gözlenen düşüşün kalıcı olması için likidite
politikasındaki sıkı duruşun korunması gerektiğini belirtmiştir.
16. Önümüzdeki dönemde para politikası duruşu enflasyon görünümüne
bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve
enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak
para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Ayrıca küresel ve
yurt içi oynaklıklar yakından takip edilerek döviz ve Türk lirası
piyasalarında gerekli önlemler alınmaya devam edilecektir. Özetle,
politika duruşunun enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz
likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici niteliği
korunacaktır.
17.Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeler
enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edilmektedir.
Para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve
yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış
gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu
çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon
görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da
güncellenmesi söz konusu olabilecektir.
18. Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesi Türkiye
ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel
unsurlardan biri olmuştur. Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu
mevcut konjonktürde bu kazanımların korunarak daha da ileriye
götürülmesi önem taşımaktadır. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve
tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı
destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük
düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda
bulunacaktır."

http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/tcmb+tr/tcmb+tr/main+menu/duyurular/basin/2016/duy2016-30

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey