Ana SayfaEY: 2016 yılında birleşme ve satın alma işlemlerinin durağan seyretmesi bekleniyor----

EY: 2016 yılında birleşme ve satın alma işlemlerinin durağan seyretmesi bekleniyor

05 Mayıs 2016 - 10:36 borsagundem.com

Küresel ekonomiye duyulan güven, son altı ayda azalırken, Türkiye
ekonomisine duyulan güven de benzer şekilde Ekim 2015 sonuçlarına göre
gerileme kaydetti. Türk katılımcıların çoğunluğu önümüzdeki bir yıl
içerisinde birleşme ve satın alma işlemleri hacminin bir önceki sene
ile aynı seviyelerde gerçekleşmesini beklerken, azalmasını
bekleyenlerin oranında ise önemli bir artış gözlemlendi. Türk
katılımcılar, önümüzdeki 12 ay içerisinde, satın alma ve birleşme
işlemlerinde finansal olarak zor durumda bulunan şirket satışlarının
öne çıkmasını bekliyorlar
Dünyanın önde gelen denetim ve danışmanlık firması EY tarafından
altı ayda bir hazırlanan Sermaye Özgüven Barometresi?nin (Capital
Confidence Barometer) Nisan 2016 sonuçları açıklandı. 45 ülkeden
1.700?ün üzerinde üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen
çalışmaya Türkiye?den de yüksek oranda katılım gerçekleşti.

Küresel ekonomiye duyulan güven azaldı

Küresel katılımcıların önemli bir bölümü Ekim 2015?te küresel
ekonominin mütevazı seviyelerde büyüyeceğini beklediğini ifade
etmişken, Nisan 2016 itibariyle katılımcıların %48?i (Ekim 2015?te bu
oran %9 seviyesindeydi) küresel ekonominin durağan seyretmesini
bekliyor. Küresel ekonominin durağan seyretmesini bekleyen Türk
katılımcıların oranı %40 seviyesinde gerçekleşirken, küresel
ekonominin daraldığını düşünen Türk katılımcılar ile mütevazı bir
büyüme sergileyeceğini düşünen Türk katılımcıların oranı aynı seviyede
gerçekleşerek %30 oldu. Öte yandan, Türk katılımcıların %70?i Türkiye
ekonomisinin durağan seyredeceğini belirtirken, %30?u ekonominin
durumuna ilişkin olumsuz görüş belirtti. Ekim 2015?teki sonuçlar
değerlendirildiğinde, katılımcıların yarısından fazlasının Türkiye
ekonomisine ilişkin olumlu görüş bildirmesi ancak Nisan 2016?da bu
yönde görüş bildiren katılımcıların olmaması dikkat çekti. Türk
katılımcıların verdiği cevaplar incelendiğinde, Ekim 2015?e göre kısa
dönemli piyasa istikrarına ilişkin görüşlerde de daha olumsuz bir
tablo gözlemleniyor. Türk katılımcıların sadece %35?i kısa dönemli
piyasa istikrarına ilişkin olumlu görüş bildirirken, Ekim 2015?te bu
rakam %61 seviyelerindeydi.
Raporda, önümüzdeki 6-12 aylık dönemde karşılaşılabilecek en
önemli makroekonomik riskler, küresel katılımcılar tarafından küresel
ve bölgesel siyasi istikrar olarak gösterilirken, Türk katılımcılar
tarafından emtia ve kurlarda artan dalgalanma Türkiye ekonomisindeki
en önemli riskler olarak belirtildi. Buna ek olarak, küresel ve
bölgesel siyasi istikrar ile Avrupa Birliği?ndeki ekonomik ve politik
istikrar da %25?er oy alarak ikinciliği paylaştı.
Raporda katılımcıların, şirket operasyonlarına ve organik büyüme
stratejisiyle ilgili sorulara ilişkin cevaplarına da yer verildi. Türk
katılımcıların %60?ı önümüzdeki 12 ayda yeni müşteri kazanımı ve
mevcut müşterilerin korunmasına ağırlık vereceğini belirtti. Bunlara
ek olarak, Türk katılımcılar, organik büyüme stratejileri kapsamında
teknoloji kullanımı ve risk yönetiminin iyileştirilmesi gibi konulara
da önem vereceklerini ifade etti.
Önümüzdeki 12 ay içinde satın alma planlayan Türk katılımcıların
oranı bir önceki dönem ile paralellik gösteriyor
Türk katılımcılara önümüzdeki 12 ay içerisindeki satın alma
stratejisine ilişkin görüşleri sorulan raporda, soruya olumlu cevap
veren katılımcıların oranı Ekim 2015?te gerçekleşen %42?lik orana
benzer bir şekilde %40 oldu. Buna karşın Türk katılımcılar, satın alma
fırsatları, bu fırsatların kalitesi ve işlemlerin kapanma ihtimalleri
ile ilgili Ekim 2015?e oranla daha olumsuz bir görüş sergiledi.
Ayrıca, Türk katılımcıların %60?ı birleşme ve satın alma pazarında
alıcı ve satıcı taraf arasındaki değerleme farkının %10?dan az
seviyelerde olduğunu belirtirken, %55?i ise bu farkın önümüzdeki 12 ay
içerisinde artmasını beklediklerini ifade ediyor.
Rapora göre, mevcut iş alanlarından farklı alanlarda satın almalar
gerçekleştirmeyi planlayan katılımcıların %49?u, temel stratejik
amacının ürün inovasyonu olduğunu belirtiyor. Farklı sektörlerde satın
alma gerçekleştiren katılımcıların tercih edeceğini belirttiği ilk 2
sektör ise tüketici ürünleri ve perakende ile finansal hizmetler
olarak gerçekleşti. Raporda, Türk katılımcıların önümüzdeki 12 ay
içinde gerçekleştirecekleri satın almalarla maliyetleri düşürmeyi ve
marjları iyileştirmeyi amaçladıklarına da yer veriliyor.

ABD ve İngiltere birleşme ve satın almaların odak noktasında olacak

Küresel katılımcıların önümüzdeki 12 ay içerisinde satın alma
planladıkları ülkeler arasında ABD ve İngiltere ön sıralarda yer
alırken, küresel katılımcıların %74?ü, Türk katılımcıların ise %65?i
yerel pazardan ziyade yurtdışında satın alma
gerçekleştirebileceklerini ifade ettiler. Şirket alma stratejisiyle
büyümeyi hedeflediğini belirten Türk katılımcılara yönelik detaylı
sorularda, katılımcıların %65?i yurtdışında satın alma hedeflediğini
ifade etti. Türk katılımcıların hedef pazarları arasında Ortadoğu?dan
Birleşik Arap Emirlikleri, Avrupa?dan ise Almanya ve İngiltere ön
plana çıkıyor.
Müşfik Cantekinler: ?2016 yılı, yerel ve küresel bazda, birleşme
ve satın alma işlemlerinde bir önceki yıla göre daha durağan geçebilir?
EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, EY
Sermaye Güven Barometresi?nin sonuçlarını değerlendirirken, 2016
yılının birleşme ve satın alma piyasası açısından bir önceki döneme
göre daha durağan geçmesinin beklendiğinin altını çizdi. Cantekinler,
konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: ?Raporun sonuçlarına göre,
katılımcıların 2016 yılında Türkiye ekonomisine ilişkin ciddi bir
büyüme beklentisinde olmadığını belirtmek gerekir. Birleşme ve satın
alma işlemlerine baktığımızda ise, yılın ilk dört ayındaki performans,
2015?e göre daha durağan bir yıl geçirmemizin kuvvetle muhtemel
olduğunu gösteriyor. Ancak, raporda da belirtildiği üzere, gerek
yurtdışında gerekse yurtiçinde satın alma fırsatlarını ciddi olarak
değerlendiren Türk yatırımcıların sayısını da azımsamamak gerekir.
Türkiye?nin önceki yıllarda olduğu gibi, doğru maliye ve para
politikaları ile arzu edilen ekonomik büyümeyi yakalaması ve bölgesel
ve iç güvenlik sorunlarının da çözülmesiyle birlikte, önümüzdeki
yıllarda, yabancı yatırımcılar için yeniden bir cazibe merkezi
olmasının mümkün olduğunu düşünüyor ve bunu bekliyoruz?

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey