Ana SayfaANALİZ-Piyasalarda Haftalık Gelişmeler/Beklentiler(T-BANK)----

ANALİZ-Piyasalarda Haftalık Gelişmeler/Beklentiler(T-BANK)

29 Nisan 2016 - 17:15 borsagundem.com

T-BANK ( http://www.tbank.com.tr ) Tarafından Hazırlanan Haftalık
Bülten:
"Dolardaki eğilim ve enflasyon verisi izlenecek...
. Küresel piyasalarda bu hafta iki önemli merkez bankasının para
politikası toplantıları en önemli gündem maddeleriydi ABD Merkez
Bankası (Fed) ve Japon Merkez Bankası (BOJ). Fed?den zaten bir faiz
artırımı beklentisi yoktu, ancak yapılacak açıklama önem taşımaktaydı.
Fed açıklamaları piyasada sürpriz yaratmadı. Fed, küresel ekonomi ve
finansal piyasalarla ilgili riskler konusundaki ifadesini biraz
yumuşattı, istihdam piyasasının ve reel gelirlerin arttığından söz
etti. Ancak ABD ekonomisindeki düşük büyüme sürecini de vurguladı.
Fed?in bu açıklamaları sonucunda Haziran ayında faiz artırımıyla
ilgili kapı açık olsa da, piyasalar bankanın faiz artırımını sonbahara
öteleyebileceğinden söz etmeye başladılar. Hatta 2016 için tek faiz
artırımı tahmini da yapılmaya başlandı. Bu açıklamalardan sonra
doların, hem gelişmiş ülke hem de gelişmekte olan para birimleri
karşısında değer kaybına uğradığını görmekteyiz. İlk çeyrek ABD
ekonomik büyümesi de %0.5 gibi düşük bir hızda gerçekleşerek faiz
artırımı konusundaki beklentilerin azalmasına neden oldu. Diğer
taraftan, BOJ piyasa beklentilerinin aksine ek parasal genişleme
konusunda bir karar açıklamadı ve piyasaları biraz şaşırttı. Sonuçta
Japon yeni dolara karşı hızla değer kazandı. Özellikle Fed?in son
açıklamalarından sonra gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının
kısa vadede yüksek olabileceğini söyleyebiliriz.
. ABD Doları bu hafta euro ve yene karşı değer kaybetti.
Euro/dolar paritesi 1.1440 dolar/yen ise 107.30 civarında seyrediyor.
. Petrol fiyatları yükseldi. Vadeli Brent ham petrolünün varili
48.30 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 46.60 dolar civarında.
. Altın fiyatları da bu hafta yükselme eğilimindeydi. Altının onsu
1280 doları geçti.
. Türkiye?de bu hafta açıklanan Nisan ayı imalat sanayi kapasite
kullanım oranı %75?i geçerek sanayi üretimindeki yükselme eğiliminin
devam ettiğini gösterdi. Mart ayında dış ticaret açığı gerilemeyi
sürdürdü. Dış ticaret açığı bir önceki dönemin aynı ayına göre Mart'ta
%20 gerileyerek 4.95 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Mart'ta ise
açık %21.1 düşüşle ile 12.04 milyar dolar oldu. Haftaya Nisan ayı
enflasyon oranları açıklanacak. Döviz kurundaki düşüş ve gıda
fiyatlarındaki azalma eğilimi ile birlikte yıllık bazda tüketici
enflasyonunun %7?nin altına inmesini bekliyoruz.
. Türkiye piyasaları ise bu hafta Merkez Bankası tarafından
açıklanan ?Enflasyon Raporu?nu ve Fed?in faiz toplantısını izledi.
Merkez Bankası Başkanı?nın göreve geldikten sonra basın önündeki ilk
sunumu piyasayı olumlu etkiledi. Banka enflasyon tahminlerini
değiştirmezken, Başkan Çetinkaya önümüzdeki aylarda faiz
indirimlerinin devam edebileceğinden ve faiz koridorunun
daraltılabileceğinden (sadeleşme) söz etti. Ancak bu konuda bankanın
izleyeceği politikalar hakkında fazla detay vermedi. Yılın ikinci
yarısında Fed?in faiz artırımı olabileceğini, petrol fiyatlarındaki
yükselme eğilimini ve çekirdek enflasyondaki direnci gözönüne
aldığımızda bankanın faiz indirimleri konusunda bundan sonraki süreçte
daha temkinli hareket etmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Bu hafta
Fed?in de faiz artırımları konusunda net bir açıklama yapmaması ve
düşük gelen ABD büyüme verisi piyasada kurların gerilemesine yol açtı
ve dolar/TL 2.80?nin altına indi. Faizlerde ise hafif yükselme vardı
ve iki yıllık tahvil faizleri %9.20?ye çıktı.
. Haftaya yurtiçinde açıklanacak olan enflasyon verileri önem
taşıyor. Enflasyondaki gerilemenin baz etkisiyle devam etmesi mümkün
ve bu takdirde faizlerdeki düşük seyir de sürebilir. Öte yandan, son
Fed toplantısından sonra küresel piyasalarda risk iştahının devam
etmesini beklemekteyiz. Bu olumlu eğilimle birlikte Türkiye?ye fon
girişlerinin de kısa vadede sürmesini bekleyebiliriz. Buna karşılık,
Türkiye açısından ise son haftalarda hızla artan petrol fiyatlarındaki
yükselme eğiliminin devam etmesi, enflasyon ve ithalat açısından yeni
bir risk olarak karşımızda çıkmakta. Bu gelişmeler çerçevesinde,
dolar/TL paritesinin 2.80 civarında dalgalanacağını tahmin ediyoruz
düşük enflasyon ve küresel piyasalardaki olumlu seyrin sürmesi kısa
süreli olarak paritenin 2.80?in altında kalmasına neden olabilir.
Euro/dolar paritesindeki yükselme de bu konuda etkili olabilir. İki
yıllık tahvil faizlerinde ise açıklanacak olan enflasyon verilerine de
bağlı olarak %9-9.25 aralığında bir seyrin izleneceğini tahmin
ediyoruz.

TÜRKİYE?DE BU HAFTA

Son ekonomik gelişmeler...
. Merkez Bankası, imalat sanayinde kapasite kullanım oranının
(KKO) Nisan ayında bir önceki aya göre 1 puan artarak yüzde 75.3
seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı. KKO, Mart ayında yüzde 74.3
olmuştu. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış
kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0.2 puan artarak yüzde
75.4 seviyesinde gerçekleşti.
. Dış ticaret açığı AB'deki kısmi toparlanmanın ve altın
kaleminin ihracatı desteklemesi ile enerji fiyatlarındaki gerilemenin
ithalatta yarattığı sertdüşüşün etkisiyle Mart ayında yüzde 20
gerilerken, açıkta ilk üç aydaki daralma yüzde 21.1 oldu. Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre dış
ticaret açığı Mart'ta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından
yayımlanan öncü veri olan 4.97 milyar dolara paralel 4.95 milyar dolar
olarak gerçekleşti. Verilere göre dış ticaret açığı Ocak-Mart'ta yüzde
21.1 düşüşle ile 12.04 milyar dolar oldu. Enerji ithalatı yılın ilk üç
ayında bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 40.6 azalışla 6.48 milyar
dolara geriledi. Mart ayında bu kalemde yaşanan düşüş ise yüzde 40.1
oldu ve Mart'ta 2.21 milyar dolarlık enerji ithalatı yapıldı. Petrol
fiyatlarındaki düşüş ithalatın Mart ayında yüzde 5.2 azalarak 17.76
milyar dolara, Ocak-Mart'ta yüzde 10.6 azalarak 46.79 milyar dolara
gerilemesindeki en belirgin etken oldu. AB ekonomilerindeki talep
artışı ve altın ihracatının dadesteğiyle ihracat Mart ayında yüzde 2.3
artarak 12.81 milyar dolar, Ocak-Mart'ta yüzde 6.2 azalarak 34.74
milyar dolar olarak gerçekleşti. Avrupa Birliği'nin ihracattaki payı
2015 Mart ayında yüzde 42.6 iken, 2016 Mart ayında yüzde 49.1'e
yükseldi. AB'ye yapılan ihracat, 2015 yılının aynı ayına gore yüzde
18.1 artarak 6.3 milyar dolar oldu. Yılın ilk çeyreğinde en fazla
ihracat yapılan sektör ise yüzde 6.2 artışla motorlu kara taşıtları
olurken bu kalemi 3.54 milyar dolar ile kıymetli madenler kalemi
izledi.
. Reel kesim güven endeksi Nisan ayında bir önceki aya göre 4.1
puan artarak 110.1 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası verilerine göre
mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise bir önceki
aya göre 1.6 puan artarak 105.7 puan oldu.

TCMB ?Enflasyon Raporu?nu açıkladı...

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, 2016 ve 2017 için
yılsonu enflasyon tahminlerini gıdadaki oynaklık nedeniyle
değiştirmezken, önümüzdeki dönemde koşullar elverdiği ölçüde sadeleşme
adımlarına devam edeceklerini, tek bir politika faizi ile daha dar ve
simetrik bir faiz koridorunu hedeflediklerini söyledi. Geçen hafta
TCMB başkanlığı görevini devralmasının ardından ilk kez yılın ikinci
enflasyon raporuna yönelik toplantıda kamuoyunun önüne çıkan yeni
başkanın sıkı para politikası duruşunun korunacağı yönündeki
söylemleri ile enflasyondaki temkinli duruşu olumlu algılandı.
Çetinkaya, sıkı para politikasını daha dar bir faiz koridoru
içerisinde uygulayabileceklerini, önümüzdeki dönemde koşullar
elverdiği ölçüde sadeleşme adımlarına devam edeceklerini söyledi.
Çetinkaya, sermaye akımlarının farklı yön izlediği dönemlerde farklı
risklerle karşılaşıldığında faiz koridorunun kullandıklarını
söyleyerek, para politikasının daha sade ve öngörülebilir olmasının
sağlayacağı katkının daha fazla olacağını belirtti.
Küresel şartların ve diğer faktörlerin buna imkan tanıması
nedeniyle sadeleşme sürecini başlattıklarını belirten Çetinkaya,
"Önümüzdeki dönemde tek bir politika faizinin, daha dar ve simetrik
bir faiz koridorunun olası değişik risk senaryolarında elimizdeki
diğer enstrümanlarla desteklenmek suretiyle bize yeterli politika
manevra alanı vereceğini düşünüyoruz" dedi. Çetinkaya, tüm küresel
risk göstergeleri ve oynaklıklar dahil diğer faktörlere bakarak
sadeleşmeyi olabilecek en makul hızda tamamlamayı hedeflediklerini
belirtti. Son dönemde atılan sadeleşme adımlarının gevşeme olarak
okunamayacağını söyleyen Çetinkaya, "Çünkü finansal koşullardaki
sıkılık bile mevcut indirimlerden sonra hala belli bir ölçüde sıkılığa
işaret etmeye devam ediyor" dedi. Önümüzdeki dönemde para politikası
duruşunun enflasyon görünümüne bağlı olmaya devam edeceğini söyleyen
Çetinkaya, enflasyon beklentilerini, fiyatlama davranışlarını ve
enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeleri dikkate alarak
para politikasındaki sıkı duruşu gerekli gördükleri süre boyunca
koruyacaklarını söyledi.
Bu arada Çetinkaya, gıda fiyatlarında geçmiş yıllarda yüksek
oynaklık ile karşılaştıklarını, bu nedenle de 2016 yılına ilişkin yıl
sonu enflasyon tahminini değiştirmeyerek yüzde 7.5 seviyesinde
tuttuklarını söyledi. Çetinkaya, 2017 yılında ise enflasyonun yüzde
6'ya geriledikten sonra 2018 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar
kazanacağını söyledi. TCMB, yıllık ortalamalar itibarıyla ham petrol
fiyatları varsayımını 2016 yılı için bir önceki rapordaki 37 dolardan
40 dolara yükseltti. Bu çerçevede banka enflasyonun, yüzde 70
olasılıkla, orta noktası yüzde 7.5 olmak üzere 2016 yılı sonunda yüzde
6.3 ile yüzde 8.7 aralığında, 2017 yılı sonunda ise orta noktası yüzde
6 olmak üzere yüzde 4.2 ile yüzde 7.8 aralığında gerçekleşeceğini
tahmin ediyor. Gıda enflasyonunda yılın ilk çeyreğinde işlenmemiş gıda
grubu kaynaklı görülen belirgin düşüşün kısa vadede devam etmesini
bekleyen TCMB, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek oynaklık
nedeniyle gıda enflasyonu varsayımını 2016 yılı için yüzde 9, 2017
yılı için yüzde 8 seviyesinde korudu. Raporda gıda fiyatlarının
katkısı ile tüketici enflasyonunun kısa vadede düşmeye devam edeceği,
daha sonra baz etkileri kaynaklı yükselmesi beklenen enflasyonun,
yılın ikinci yarısında dalgalı bir seyir izleyeceği belirtildi.

IMF, Türkiye?ye daha sıkı para ve mali politikalar öneriyor...

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye'nin iç talebi kontrol altına
almak ve yapısal reformlar sonuç verene kadar enflasyonu düşürmek için
talep tarafını yönetmek adına daha sıkı para ve maliye politikaları
izlemesi gerektiğine dikkat çekti. IMF tarafından yayımlanan Madde 4
konsültasyon raporunda Türkiye'de enflasyonun yüksek olduğuna dikkat
çekilirken, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu tehlikelerin dış
şoklara karşı kırılganlık ve sermaye çıkışlarının hızlanması olasılığı
olduğu belirtildi. Raporda, "İcra direktörleri enflasyonu düşürmek
için para politikasında daha sıkı duruş gerektiğini gördü. Para
politikası çerçevesinin normalleştirilmesiyle iletişimin iyileşeceğini
ve parasal aktarım mekanizmasının güçleneceğini belirttiler" denildi.
Raporda Türkiye'nin kırılganlıklar, "Dış şoklar karşısında kırılganlık
devam ediyor, Türkiye için temel risk ise sermaye çıkışlarının
hızlanması olmaya devam ediyor" şeklinde özetlenirken, ekonominin bu
kırılganlıklar karşısında dayanıklılık kazanmak için yapması
gerekenler, "yapısal olarak düşük iç tasarruf oranlarını yükseltip dış
kırılganlıkları azaltarak ekonomiye yeniden denge kazandırılması"
olarak özetlendi. IMF ayrıca Türkiye'nin dış dengesizliklerinin
artmaya devam ettiğine, özellikle banka dışı şirketlerin büyük tutarlı
döviz uyumsuzluklarının yükseldiğine dikkat çekerek cari açıktaki
gerilemeye rağmen zaten eksi seviyelerdeki net uluslararası yatırım
pozisyonunun gerilemeye devam ettiğini belirtti.

Dünya Bankası?na göre Türkiye?nin büyümesi %3.5 olacak...

Dünya Bankası Türkiye'de geçen yıl yüzde 4 olan ekonomik büyümenin
bu yıl yüzde 3.5'e gerileyeceği tahmininde değişikliğe gitmedi ve
büyümedeki yavaşlamanın ağırlıklı olarak net ihracatın bir önceki yıla
kıyasla daha negatif katkısından kaynaklanacağını belirtti. Dünya
Bankası Türkiye'nin yüzde 3.5 olan 2017 büyüme tahmininde de
değişikliğe gitmedi. Dünya Bankası tarafından yayımlanan Nisan ayı
Türkiye Düzenli Ekonomi Notu'nda, net ihracatın büyümeye katkısının
2015'e kıyasla daha negatif olduğu ifade edilerek, "Dış zorluklar
2016'da ihracat artışını oldukça düşük bir oranda tutacaktır. Asgari
ücretteki artış özel tüketimi artıracak ve 2016'da büyümenin ana
sürükleyici etkenlerinden biri yapacaktır" denildi. Raporda kamu
harcamalarının büyümeye katkısının azalan bir şekilde sürmesinin
beklendiği ancak yapısal sorunlar nedeniyle özel yatırımların zayıf
seyir izlemeyi sürdüreceği ifade edildi. Türkiye artan şiddet
olaylarının ise büyümenin güç kaybetmesi ihtimalini yarattığı ifade
edildi. Kurum Rusya'dan ve Avrupa'dan Türkiye'ye gelen ziyaretçi
sayısının azalmasının beklendiğini ve turizm gelirlerindeki aşağı
yönlü eğilimin bu yıl devam edeceğinin öngörüldüğünü belirtti. Oynak
gıda ve akaryakıt fiyatları hariç enflasyonun hâlâ yüksek seyrini
sürdürdüğünü belirten Dünya Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini Ocak
ayında açıkladığı yüzde 7.5 düzeyinden yüzde 8.5'e yükseltti. Güçlü
tüketim nedeniyle yılın ikinci yarısında talebin artarak enflasyondaki
düşüş sürecini yavaşlatabileceğine dikkat çeken Dünya Bankası, para
politikasındaki gevşemenin de enflasyondaki düşüşü
zorlaştırabileceğini belirtti. Dünya Bankası petrol fiyatlarındaki
düşük seyir nedeniyle cari açığın gayrı safi yurtiçi hasılaya (GSYH)
oranı tahminini yüzde 4.1'e düşürdü. Kurum Ocak ayında bu oranın yüzde
4.6 olacağını tahmin etmişti.

Moody?s faiz indirimi konusunda uyardı...

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, TCMB'nin geçen haftaki faiz
indiriminin ardından bankaların kısa vadeli fonlama maliyetlerinin
büyük ihtimalle gerileyeceğini, ancak faiz indirimlerinin devamının
geleceği beklentisiyle TL'nin baskı altında kalması halinde fonlama
maliyetlerindeki düşüşün tersine dönebileceğini belirtti. Moody's
tarafından TCMB'nin geçen hafta politika faizini 50 baz puan indirerek
yüzde 10 düşürmesinin ardından bankalar hakkında yayımlanan kısa
değerlendirmede, bankalar mali temellerinin ekonomideki yavaşlama ve
yatırımcı güvenine karşı hassas piyasa fonlamasına bağımlılık
nedeniyle baskı altında kalmaya devam ettiğine dikkat çekildi. Moody?s
bankacılık sisteminde yabancı para cinsi fonlamanın toplam pasiflerin
yüzde 50'sine kadar yükselebildiği göz önüne alındığında TL kurunun
bankaların kârlılığına doğrudan etkisi olduğu görüldüğünü ve TL faiz
indirimlerinin devam edeceği beklentileriyle baskı altında kalırsa,
faiz indirimi sayesinde fonlama maliyetlerindeki sağlanan iyileşmenin
tersine döneceğini belirtti. Değerlendirmede, genel olarak TL'deki
değer kaybına doların pasifler arasındaki payında ve fonlama
maliyetinde artışın eşlik ettiği belirtildi.
Özel sektörün döviz borcu açısından Türkiye gelişen ülkeler
arasında en yüksek orana sahip...
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, gelişmekte olan ülkelerin
para birimlerinde geçen yıldan bu yana görülen sert değer kayıplarıyla
birlikte özel sektörün döviz borçlarının bu ülkeler için yarattığı
risklerin arttığını, geçen yıl itibariyle en yüksek borçluluk oranının
ise Türkiye'de olduğunu belirtti. Fitch tarafından yayımlanan sekiz
gelişmekte olan ülke değerlendirildiği raporda Türkiye'de özel
sektörün döviz borcunun gayrı safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının
2015 ikinci çeyrek itibariyle yüzde 41 ile en yüksek oranda olduğu
belirtildi. Sekiz ülke için orta değerin yüzde 20 seviyesinde, en
düşük oran ise yüzde 10 ile Çin'de bulunuyor. Fitch, gelişen ülke para
birimlerinin geçen yıl Haziran'dan bu yıl Mart ayına kadar kaydettiği
değer kaybına bakıldığında Türkiye'de borçluluk oranının 2 puan
arttığını tahmin ediyor. Bu oran Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya,
Meksika, Rusya, Güney Afrika'dan oluşan grup içinde en düşük seviyeyi
oluşturuyor. Özel sektörün döviz borçlarının GSYH'ya oranının yüzde 37
ile Türkiye'den sonra ikinci sırada olduğu Rusya'da ise artışın 8 puan
olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Mart'ta %12.84 azaldı...

Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Mart ayında geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 12.84 azalışla 1.65 milyon olarak gerçekleşti.
Turist sayısı Mart ayında 2006 yılının Ekim ayından bu yana en büyük
düşüşü kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, yılın ilk
üç ayında ise Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 10.3
azalışla 4.06 milyon kişi oldu. Uçak düşürme krizinin ardından Mart
ayında Rusya'dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde 58.95 düşüşle 23,947'ye
geriledi. Bu arada, turizm gelirleri 2016 yılının ilk çeyreğinde bir
önceki yıl aynı döneme göre yüzde 16.5 azalarak 4.07 milyar dolar
oldu. Ziyaretçilerin kişi başına ortalama harcaması 796 dolar oldu.
İlk çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 717 dolar, yurtdışında
ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 1,059 dolar oldu.

DÜNYA EKONOMİSİ

ABD ekonomisinde gelişmeler...

. Fed bu ayki toplantısında faiz oranlarını değiştirmeyerek sabit
tutarken, Haziran ayında bir faiz artışı için kapıyı açık bıraktı
fakat ABD ekonomisinde yavaşlama sinyalleri görüldüğü bir dönemde
faizleri artırmak için aceleci olmadığı sinyallerini de verdi.
Bankanın son politika toplantısının ardından yapılan açıklamalara
çoğunlukla benzer açıklamalarda bulunan Fed, istihdam piyasasındaki
iyileşmenin altını çizdi fakat ekonomik büyümenin yavaşlamaya
başladığını da itiraf etti. Banka aynı zamanda enflasyonu yakından
izlediğini ve küresel ekonomik zorlukları takip ettiğini belirtirken,
geçtiğimiz ay yaptığının aksine bu ayki açıklamasında küresel ekonomik
zorlukların oluşturduğu risklerden bahsetmedi. Fed iki günlük
toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Komite enflasyon
göstergeleri ve küresel ekonomik ve finansal gelişmeleri yakından
takip etmeye devam ediyor" dedi. Açıklamanın ardından ABD hisse
fiyatları hafif yükselişler gösterirken, dolar endeksi çok fazla
değişmedi. Uzun vadeli ABD Hazine tahvillerinin fiyatları ise arttı.
Fed politika yapıcıları Mart ayında yaptıkları toplantıda bu yıl için
iki faiz artışı beklediklerini belirtmişlerdi. CME'nin FedWatch
grubuna göre yatırımcılar karar açıklanmadan önce Haziran ayında bir
faiz artışına yüzde 21 şans verirken, bu oran kararın açıklanmasından
sonra yüzde 23'e çıktı. Fed hane halkı harcamalarında hafif bir soğuma
yaşandığını itiraf ederken, bir yandan da reel gelirlerin "güçlü
oranda" arttığının ve tüketici güveninin yüksek kalmaya devam
ettiğinin altını çizdi. Enflasyonda son dönemlerdeki toparlanmaya da
dikkat çeken Fed orta vadede yüzde 2'lik enflasyon hedefine
ulaşacağına dair güvenini tekrar etti fakat kısa vadede enflasyonun
düşük kalacağı beklentilerini yineledi.
. Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, enflasyonun artmaya devam
ettiği ve ABD ekonomisinin tam istihdama yakın seyretmeye devam ettiği
sürece Fed'in faizlerde kademeli olarak artışa gitmesini
destekleyeceğini söyledi.
. Yeni konut satışları Mart ayında 511,000 adet ile beklentilerin
altında kaldı. Yeni konut satışlarının 520,000 olması bekleniyordu.
Daha önce 512,000 olarak açıklanan Şubat ayı yeni konut satışları ise
519,000'e revize edildi.
. Tüketici güven endeksi Nisan ayında 94.2'ye gerileyerek
beklentilerin altında bir değer aldı. Endeksin 96 değerini alacağı
tahmin ediliyordu. Daha önce endeksin Mart ayı için 96.2 olarak
açıklanan seviyesi ise 96.1'e revize edildi.
. Dayanıklı mal siparişleri Mart ayında bir önceki aya göre yüzde
0.8 ile beklentilerin altında bir yükseliş gösterdi. Dayanıklı mal
siparişlerinin yüzde 1.8 yükseleceği tahmin ediliyordu. Daha önce
Şubat ayında yüzde 3 düştüğü açıklanan dayanıklı mal siparişleri
verileri ise yüzde 3.1 düşüşe revize edildi.
. Sözleşmeleri imzalanan ve bekleyen konut satışları endeksi
Mart'ta bir önceki aya göre yüzde 1.4 ile beklentilerin üzerinde arttı
ve 10 ayın zirvesine yükseldi. Bekleyen konut satışlarının yüzde 0.5
artması bekleniyordu. Daha önce Şubat ayı için yüzde 3.5 olarak
açıklanan bekleyen konut satışlarındaki artış yüzde 3.4'e revize
edildi.
. Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesi öncü veriye göre yılın
ilk üç ayında yüzde 0.5'e gerileyerek beklentilerin altında
gerçekleşti. ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde, bir önceki çeyreğe
kıyasla yüzde 0.7 büyümesi bekleniyordu. ABD Ticaret Bakanlığı petrol
fiyatlarındaki düşüşten dolayı Schlumberger ve Halliburton gibi
firmaların kötü etkilenmesi ve bunun da firma harcamalarının
düşmesiyle sonuçlanmasını büyümedeki yavaşlamanın nedenlerinden birisi
olarak gösteriyor. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) ise aynı
dönemde yüzde 2.1 ile beklentilerin üzerinde arttı. Çekirdek PCE'nin
ilk çeyrekte yüzde 1.9 artması bekleniyordu. ABD'de geçen yılın son
çeyreğinde GSYH'deki büyüme yüzde 1.4, çekirdek PCE'deki artış ise
yüzde 1.3 olarak açıklanmıştı.
. İşsizlik maaş başvurusunda bulunanların sayısı 23 Nisan'da sona
eren haftada 257,000'e yükselmesine karşılık beklentilerin altında
kaldı. İşsizlik maaş başvurularının 260,000 olması bekleniyordu.
Önceki hafta için 247,000 olarak açıklanan işsizlik maaş başvuruları
248,000'e revize edildi. Daha az dalgalanma gösterdiği için daha iyi
bir gösterge olarak kabul edilen dört haftalık ortalama işsizlik
başvuruları ise 4,7500 azalarak 256,000'e geriledi.
. Kişisel gelirler Mart'ta yüzde 0.4 ile beklentilerin üzerinde
artarken çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) endeksi ise bir
önceki aya göre yüzde 0.1 yükselerek beklentilere paralel gerçekleşti.
Kişisel gelirlerin yüzde 0.3 yükseleceği tahmin ediliyordu. Daha önce
yüzde 0.2 olarak açıklanan Şubat ayı kişisel gelirlerindeki artış
yüzde 0.1'e revize edildi. Çekirdek PCE'de yüzde 0.1 artış şeklinde
açıklanan Şubat ayı verileri de yüzde 0.2'ye revize edildi.

AB ekonomilerinde gelişmeler...

AB:

. Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, Yunanistan ve uluslararası
kreditörler arasında kurtarma paketine dair reformlar konusunda
anlaşmaya yaklaşıldığını ve euro bölgesi maliye bakanlarının
olağanüstü toplanacağı 9 Mayıs itibariyle atılacak diğer adımları
görüşeceklerini söyledi. Görüşmelere ilerlerken ana anlaşmazlık
noktası olarak euro bölgesi maliye bakanlarının Atina ile anlaşılan
orijinal paketin yanı sıra geçtiğimiz hafta bir de acil durum
önlemleri istemiş olması.
. Euro bölgesi ekonomisindeki büyüme, yılın ilk çeyreğinde bir
önceki çeyreğe göre yüzde 0.6 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Euro bölgesinde gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) Ocak-Mart döneminde
2015'in aynı dönemine göre de yüzde 1.6 ile yine beklentilerin
üzerinde büyüdü. Euro bölgesinde GSYH'nin çeyreklik bazda yüzde 0.4
büyümesi, yıllık bazda yüzde 1.4 büyümesi bekleniyordu. Euro
bölgesinde GSYH geçen yılın son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre
yüzde 0.3, bir önceki yıla kıyasla ise yüzde 1.5 büyümüştü.
. Euro bölgesinde işsizlik oranı Nisan'da yüzde 10.2'ye
gerileyerek beklentilerin altında gerçekleşti. İşsizliğin yüzde 10.3
olması bekleniyordu. Daha önce Mart ayı için yüzde 10.3 olarak
açıklanan işsizlik oranı da yüzde 10.4'e yukarı yönlü revize edildi.
. Euro bölgesinde tüketici fiyatları öncü verilere göre Nisan
ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.2 ile beklentilerin
üzerinde düştü. Euro bölgesinde enflasyonun Nisan'da yüzde 0.1 düşmesi
bekleniyordu. Çekirdek enflasyon da beklentilerin altında gerçekleşti.
Oynak seyreden işlenmemiş gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen endeks
Nisan ayında yüzde 0.8 ile yüzde 0.9'luk beklentilerin altında
yükseldi.

Almanya:

. Ifo'nun verilerine göre, Alman iş dünyası eğilim endeksi Nisan
ayında 106.6 ile beklentilerin altında gerçekleşti. Eğilim endeksinin
107.0 değerini alması bekleniyordu. Endeksin 106.7 olarak açıklanan
Mart ayı seviyesi ise revize edilmedi.
. Almanya'da mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı
Nisan'da yüzde 6.2'de kalarak beklentilere paralel açıklandı. Ülkedeki
mevsimsel etkilerden arındırılmış toplam işsiz sayısı 22,000 azalarak
2.706 milyon seviyesine geriledi. Geçtiğimiz ay açıklanan 2.728
milyonluk işsiz sayısı ise 2.722 milyona revize edildi.
. Almanya'da öncü verilere göre harmonize tüketici fiyatları Nisan
ayında yatay kalacağı beklentisine karşılık geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 0.1 düştü. Almanya'da tüketici fiyatları aylık bazda da
yüzde 0.3 düşerek, yüzde 0.2 düşüş beklentilerinin üzerinde bir
gerileme kaydetti.
. Almanya'da perakende satışlar, Mart'ta bir önceki aya göre artış
beklentilerine karşılık yüzde 1.1 geriledi. Almanya'da perakende
satışların Mart'ta yüzde 0.3 artacağı tahmin ediliyordu. Daha önce
yüzde 0.4 düşüş olarak açıklanan Şubat ayı perakende satışları ise
yatay seviyeye revize edildi. Perakende satışlar yıllık bazda yüzde
0.7 ile yüzde 2.2 olan beklentilerin altında büyüdü.

İngiltere:

İngiltere'de gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) yılın ilk çeyreğinde
yüzde 0.4 ile beklentilere paralel gerçekleşti. Yılın dördüncü
çeyreğinde yüzde 0.6 büyüyen İngiltere ekonomisinin Ocak-Mart
döneminde yüzde 0.4 büyümesi bekleniyordu. Ekonomik büyüme ilk
çeyrekte yıllık yüzde 2.1 olarak gerçekleşirken, bu rakam bir önceki
çeyrekte de yüzde 2.1 olmuştu.

Macaristan:

Macaristan Merkez Bankası politika faizini 15 baz puan indirerek
yüzde 1.05'e düşürdü. Merkez bankası borç verme faizini yüzde 1.45'ten
yüzde 1.3'e düşürürken, borçlanma faizini yüzde -0.05'te tuttu.

Diğer ekonomilerde gelişmeler...

Japonya:

Japonya Merkez Bankası (BOJ) piyasaların düşük küresel talep,
yendeki artış ve zayıf tüketimin ekonomik toparlanmayı tehdit
etmesinden dolayı parasal destek programını genişleteceği
beklentilerine rağmen politikada bir değişiklik yapmadı. Yen karar
sonrasında euro ve dolar karşısında değer kazandı. BOJ çeyrek dönemlik
beklentilerinde enflasyon tahminlerini düşürdü ve yüzde 2'lik fiyat
artışına ulaşmak için hedeflediği tarihi 6 ay daha uzattı. Fakat banka
yine de ekonominin büyüme trendini devam ettireceğine dair
iyimserliğini korudu. BOJ iki günlük toplantısının sonunda sekize
karşı bir oyla para bazını yıllık 80 trilyon yen (732 milyar dolar)
artırmaya devam etme kararı aldı. Banka aynı zamanda yediye karşı iki
oyla bankaların BOJ'da tuttuğu bazı rezerv fazlalarına uyguladığı
yüzde eksi 0.1'lik negatif faiz oranını da sürdürme kararı aldı.
Ayrıca BOJ bu ay meydana gelen depremden zarar gören bölgelerdeki
finansal kuruluşlara sıfır faiz oranı üzerinden 300 milyar yenlik yeni
bir kredi fonu yarattı. Son dönemlerdeki veriler enflasyonda Mart'ta
son üç yılın ve hane halkı harcamalarında son bir yılın en hızlı
düşüşünü gösterdi. Daha önce enflasyonun 2017 yılının ilk mali yılında
yüzde 2'ye ulaşmasını beklediğini duyuran BOJ, şimdi enflasyonun 2018
yılının Mart ayında sona erecek olan "2017 mali yılı içerisinde" bu
orana ulaşmasını beklediğini söyledi.

Rusya:

Rusya Merkez Bankası politika faizini enflasyon risklerindeki
artışa paralel olarak beklentiler doğrultusunda yüzde 11'de tuttu.
Merkez bankası Temmuz ayında bu yana politika faizini sabit tutuyor.

Suudi Arabistan:

Suudi Arabistan Veliaht Prens Vekili Muhammed bin Salman, devlet
petrol şirketi Saudi Aramco'nun değerinin 2 trilyon doların üzerinde
olmasını beklediğini ve halka arz ile yüzde 5'ten azının satılacağını
söyledi. Prens bir televizyon röportajında Aramco'nun seçilmiş bir
yönetim kurulundan oluşan holding şirkete dönüşmesini istediğini
belirtti. İyileşen küresel talepten dolayı petrol fiyatlarının 30
doların altına inmesini beklemediğini söyleyen Prens, Suudi
Arabistan'ın ekonomik reform planlarının petroldeki düşüşten
etkilenmeyeceğini belirtti. Bir dönem ABD'lilerin yönettiği Aramco,
çok uzun süreden beri Suudilere ait bir şirket. Şirket 265 milyar
varillik ham petrol rezervi ile küresel petrol birikiminin yüzde
15'ini oluşturuyor. Günde 10 milyon varilden daha fazla üretim yapan
şirket, dünyanın en büyük borsaya kayıtlı şirketi ExxonMobil'in üç
katı büyüklüğünde. Prens Muhammed, Aramco'nun Suudi borsasına kayıtlı
olacağını söyleyerek, gözden geçirdikleri fikirlerden birinin ABD
piyasasında Aramco hisselerini satın alacak bir fon kurarak likiditeye
yardımcı olmak olduğunu söyledi.

BU HAFTA PİYASALAR

Kur gerilerken, faiz hafif yükseldi...

Hafta başında piyasalar yurtiçinde önümüzdeki dönem para
politikasının seyrine ilişkin ipuçlarının izleneceği enflasyon
raporuna odaklanırken, yurtdışında ise ABD ve Japonya merkez
bankalarının Çarşamba günkü faiz toplantı kararları beklendi.
Piyasalar haftaya sakin bir başlangıç yaptı. Merkez Bankası?nın
ortalama fonlama maliyetinin %8.5?un altına gerilemesi TL?yi biraz
olumsuz etkiledi. Dolar/TL paritesi 2.84 düzeyinde seyrederken sepet
bazında TL 3.02 euro/TL?de 3.20 düzeyindeydi. Tahvil bono piyasasında
ise 11 Şubat 2026 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik
faizi %9.27 14 Haziran 2017 itfalı iki yıllık gösterge tahvilin
ortalama bileşik faizi %9.21 düzeyindeydi. Salı günü, Merkez Bankası
başkanlığı görevini devralmasının ardından enflasyon raporuna yönelik
toplantıda kamuoyunun önüne ilk kez çıkan Murat Çetinkaya'nın faiz
indirimlerinin ölçülü koşullara bağlı şekilleneceği yönündeki
mesajlarının ve küresel piyasalardaki iyimserliğin de desteğiyle
dolar/TL değer kaybetti. Dolar/TL paritesi 2.82?ye kadar geriledi.
Faizlerde ise düşüş vardı. İki yıllık tahvil faizleri %9.16?ya kadar
geriledi. Çarşamba günü ise ABD Merkez Bankası (Fed) ve BOJ
toplantıları öncesinde dolar/TL dar bandda dalgalandı, faizlerde ise
önemli bir değişim olmadı. Perşembe günü ise Fed?in faiz artırmaması
ve ekonomik göstergeleri izleyeceğini açıklamasının ardından ABD
büyümesinin beklentilerin altında gelmesiyle dolardaki değer kaybına
paralel dolar/TL yönünü aşağı çevirdi. Haftanın son gününde de
piyasadaki sakin seyir sürdü ve kurda aşağı yönlü eğilim devam
ederken, faizler hafif yükseldi. Dolar/TL paritesi küresel piyasalarda
dolarda zayıflamanın devam etmesi ile 2.80?in altına geriledi.
Sonuçta 22 Nisan?ta Merkez Bankası kurlarıyla 2.8338 olan dolar/TL
paritesi, 29 Nisan?da 2.8064 TL oldu 3.1948 TL düzeyinde olan euro/TL
paritesi de 3.1966 TL oldu. 22 Nisan?da %9.10 olan gösterge tahvilin
ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %9.22?ye yükseldi.
Döviz, petrol ve altın fiyatları... Döviz: Japon Yeni hafta
başında Japonya Merkez Bankası (BOJ) tarafından bankalara verilen
kredilere negatif faiz uygulanabileceği haberlerinin ardından
gerilerken, İngiliz sterlini ABD Başkanı Barack Obama'nın ülkenin
Avrupa Birliği'nde kalmasını desteklediğini söylediği konuşmasının
ardından beş haftanın zirvesine yükseldi. Dolar/yen paritesi 11.90
seviyelerine kadar geriledi. İngiliz sterlini de dolar karşısında
1.4475 dolar seviyesine yükselerek beş haftanın zirvesini gördü. Euro
ise dolar karşısında dört haftanın en düşük seviyesi olan 1.1216
dolara gerilemesinin ardından toparlanarak 1.1243 dolardan işlem
gördü. Japon yeni, ilerleyen günlerde yatırımcıların BOJ?un politika
toplantısı öncesinde pozisyonlarını yeniden değerlendirmesiyle dolar
ve euro karşısında son birkaç haftanın en düşük seviyelerinden hafif
bir toparlanma gösterdi. Ancak daha sonra, ABD doları ve Japon yeni
iki ülkenin merkez bankalarının yapacakları politika toplantıları
öncesi tekrar değer kayıplarına uğradılar. Euro/dolar paritesi 1.13?ün
üzerine yükselirken dolar/yen paritesi 110 civarına geriledikten
sonra tekrar 111 yenin üzerine yükseldi. ABD Doları, Fed?in faiz
toplantısından sonra faiz artırımı konusundaki belirsiz tutumunu
sürdürmesiyle değer kaybını sürdürdü ve euro/dolar paritesi 1.1335?e
yükseldi. Japon Yeni de Perşembe günü BOJ?un parasal destek
önlemlerinde piyasaların artış beklentilerine rağmen bir değişikliğe
gitmemesi sonrası euro ve dolar karşısında değer kazandı. Dolar/yen
paritesi 109?un altına indi. Yen haftanın son BOJ tarafından para
politikasının değiştirilmeyerek sabit tutulmasının ardından başladığı
yükselişleri devam ettirdi ve dolar karşısında 18 ayın zirvesini
gördü. Euro da ABD verilerinin beklentilerden daha düşük gelmesiyle
dolar karşısında yükselmeye devam etti ve euro/dolar paritesi 1.14?ün
üzerine çıktı. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.440
Dolar/yen paritesi 107.30 düzeyindedir. Petrol: Petrol fiyatları üç
haftalık yükselişin ardından yatırımcıların kâr satışları yapmasıyla
beraber hafta başında geriledi. Brent ham petrolün varil fiyatı 44.61
dolardan işlem görürken, ABD türü ham petrolün varil fiyatı da 43.11
dolar oldu. Daha sonra ise fiyatlar dolardaki zayıflama ve piyasaya
yeni nakit girişiyle beraber hafif yükseldi. Hafta içinde de petrol
fiyatları Fed toplantısından sonra dolardaki zayıflama ve güçlü
yatırımcı talebi ile yükselişini sürdürdü. Brent petrolü 47 doları
geçerken ABD petrolü 45 doların üzerine çıktı. Düşen ABD üretimi ve
yüksek tüketici iştahı fiyatların yükselme eğiliminin sürmesine yol
açtı. Haftanın son gününde de petrol fiyatları çıkışını sürdürdü. Cuma
günü itibariyle Haziran vadeli Brent ham petrolünün varili 48.30 dolar
düzeyinde ABD hafif ham petrolünün varili 46.60 dolar civarında
seyretmektedir.
Altın: Altın fiyatları hafta başında doların son dönemlerdeki
yükselişine ara vermesiyle beraber hafif yükselirken, Fed'in bu hafta
gerçekleştireceği toplantı öncesi yatırımcıların temkinli duruş
sergilemesiyle yükselişler sınırlı kaldı. Spot altının ons fiyatı
hafta başında 1233 dolar düzeyindeydi. Fiyatlar, ilerleyen günlerde
düşük dolar ve hisse fiyatlarından destek bularak yükselmesini
sürdüdü. Altın fiyatları, Fed ve BOJ kararları sonrasında doların euro
ve yene karşı değer kaybetmesiyle yükselişini sürdürdü ve altının ons
fiyatı 1250 dolara yaklaştı. Haftanın son gününde fiyatlar yeni
haftanın zirvesini gördü ve 1280 doları geçti. Cuma günü itibariyle
altının spot fiyatı ons başına 1282 dolar civarındadır."

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey