Ana SayfaPAGDER, TÜKETİCİLERİN PLASTİK EŞYALARA KARŞI TUTUM VE DAVRANIŞLARINI SAPTAMAYA YÖNELİK ALGI ARAŞTIRMASI'NIN SONUÇLARINI AÇIKLADI----

PAGDER, TÜKETİCİLERİN PLASTİK EŞYALARA KARŞI TUTUM VE DAVRANIŞLARINI SAPTAMAYA YÖNELİK ALGI ARAŞTIRMASI'NIN SONUÇLARINI AÇIKLADI

08 Ekim 2013 - 11:10 borsagundem.com

İlki 2009 yılında yapılan ve bu yıl da PAGDER tarafından
tekrarlanan tüketicilerin plastik eşya ve plastik ambalajlara karşı
tutum ve davranışlarını saptamaya yönelik "Algı Araştırması",
plastikle ilgili doğru algıyı oluşturacak yeterli düzeyde bilgiye
sahip olunmaması nedeniyle ön yargıların hala devam ettiğini
gösteriyor.
Plastik Sanayicileri Derneği'nin (PAGDER) tüketicilerin plastik
eşya ve plastik ambalajlara karşı tutum ve davranışlarını belirlemeye
yönelik GfK'ya yaptırdığı plastik algı araştırmasının ikincisinin
analizleri tamamlandı.
Alanında yapılan önemli - detaylı bir araştırma ve ilginç veriler!
Hanelerde "Yüz Yüze Anket Tekniği" kullanılarak, Türkiye'nin 7
coğrafi bölgesini temsilen seçilen 15 ilin kentsel kesimlerinde
yaşayan 15 yaş ve üstünün oluşturduğu 1252 kişi ile (Grubun yüzde
50'si kadın-yüzde 50'si erkek) görüşülerek gerçekleştirilen
araştırmanın soruları PAGDER tarafından verilen araştırma
bilgilendirmesi çerçevesinde oluşturuldu. GfK Türkiye uzmanları
tarafından hazırlanan araştırmada görüşülen kişiler çok aşamalı yarı
tesadüfi örnekleme yöntemi ile belirlenirken, mesleki standartları
düzenleyici bir meslek birliği olan ESOMAR kurallarına bağlı olarak
araştırma gerçekleştirildi. Saha çalışmasında yüzde 13'ü üniversite
mezunu, yüzde 45'i çalışan kesimden, yüzde 16'sı AB, yüzde 29'u ise C1
grubunun oluşturduğu tüketici grubu ile yapılan görüşmeler ilginç
veriler ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarına bakıldığında, 2009'da yapılan ilk analiz
sonuçlarına göre plastikle ilgili bazı iyileşmeler görülmesine rağmen
tüketicinin çoğunun plastik eşya ve plastik ambalajlara karşı yanlış
bilgilerle önyargılarının devam ettiği görüldü. Örneğin, "Kağıt
bardakların iç kısmının plastik olduğunu biliyor musunuz?" sorusunda,
kağıt bardağın iç yüzeyinin de kağıt olduğunu zannedenlerin oranı
yüzde 78 olarak çıktı.
Plastik poşet algısı!
2009 yılında yapılan araştırmada plastik poşetlerin zararlı
olduğuna dair algı yüzde 89, zararlı olmadığına dair oran yüzde 8
iken, bu yıl yapılan araştırmada zararlı olduğuna dair algı yüzde 82,
zararlı olmadığına dair algı ise yüzde 12 olarak değişiklik gösterdi.
Plastik poşet kullanım sonrası yapılan saptamalar ise bu konuda ufak
da olsa bir gelişme olduğunu ortaya koydu. Daha önceki araştırmada,
plastik poşeti çöpe atanların oranı yüzde 62 iken oran bu yılki
araştırmada yüzde 52'ye düştü. Naylon poşeti, çöp poşeti olarak
kullanımda ise bir düşüş olmadığı, aksine yüzde 1'lik bir artış olduğu
gözlendi ilk araştırmada yüzde 45 iken bu yılki araştırmada bu oran
yüzde 46 oldu. Naylon poşeti geri dönüştürmek için ayıranların oranı
ise her iki araştırmada da aynı kaldı: Yüzde 8.
Plastik alışveriş poşetlerinin kullanımının yasaklanmasının market
ve pazar alışverişlerini zorlaştırıp zorlaştırmayacağı sorusuna
verilen yanıtlardan bu yasaklamanın alışverişi yüzde 38 zorlaştıracağı
algısının bulunduğu saptandı. Yüzde 47 bu yasaklamanın alışverişini
etkilemeyeceğini belirtirken yüzde 15'in ise bu konuda fikri olmadığı
sonucu çıktı.

"Şehir efsaneleriyle" plastik algısı!

"Plastik doğada ancak bin yılda yok olur" tezine inananların
oranlarına bakıldığında yüzde 61 oranı bu teze inanırken,
inanmayanların oranı yüzde 18 oldu. Fikri olmayanların oranı ise,
yüzde 21. "Plastikler bu kadar çok kullanılmasa çevremiz daha temiz
olur"a kesinlikle katılanların oranı yüzde 24 iken, katılıyorum
diyenler yüzde 62 olarak belirlendi. Bu düşünceye katılmayanların
oranı ise yüzde 8 oldu. Yüzde 7'nin ise bu konuda hiçbir fikri
bulunmadığı saptandı. Plastik oyuncakların çocuklar için zararlı
olduğu fikrine ise, kesinlikle katılanların oranı yüzde 33,
katılıyorum diyenler yüzde 56, pek katılmayanlar yüzde 4, hiç
katılmayanlar yüzde 1, fikri olmayanlar ise yüzde 6 oldu. 2009 yılında
plastik oyuncakların çocuklar için zararlı olduğunu düşünenlerin oranı
yüzde 90 iken, son yapılan araştırmada ise bu konudaki algı oranı
yüzde 89 olarak belirlendi. İlk yapılan araştırmada plastiklerin
kansere yol açtığı sabit fikrine sahip olanların oranı yüzde 87 iken,
plastiklerin kansere neden olduğu yönündeki olumsuz algının yüzde 86
oranıyla devam ettiği 2013 araştırmasında yer aldı.
Araştırmada, "Plastiklerin yeteri kadar geri dönüştürüldüğüne
inanıyor musunuz?" sorusu da ilginç sonuçlar getirdi yüzde 9 plastik
atıkların yeteri kadar geri dönüştürüldüğüne kesinlikle inanırken,
yüzde 41 buna katıldığını, yüzde 22 ise pek katılmadığını aktardı.
Plastiklerin yeteri kadar geri dönüştürülmediğine katılmayanlar yüzde
11 olurken, fikri olmayanların oranı yüzde 17 oldu.
"Görevimiz, bugünkü refahımızı sağlayan plastik ile gerçekleri
bıkıp usanmadan anlatmak?"
Araştırma sonuçlarını değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı
Hüseyin Semerci, "Bu sonuçlar, aslında bilimsel dayanağı olmayan bazı
bilgilerin doğruluğu, yanlışlığı araştırılmadan insanları
etkilediğini, yanlış ve olumsuz algılara neden olduğunu ortaya
koyuyor. Genellikle tüketici, plastiğin çevreye ve sağlığa zarar
verdiği yanlış algısıyla, ön yargıyla hareket ediyor. Oysa plastik
tıptan eczacılık, kozmetik, ilaç sanayine, inşaata, teknik parçalara,
tekstilden sportif eşyalara, otomotive kadar çok sayıda sanayi kolunda
kullanılıyor. Plastikler tüm dünyada, cam, metal, kauçuk, ağaç,
inorganik maddeler gibi malzemelerin yerine alternatif malzeme olarak
veya bu malzemelerle birlikte kullanılan geleceğin vazgeçilmez
malzemesidir. Gelişen teknolojiye paralel olarak her gün yeni
uygulamalara imkan sağlayan plastiklerin ekonomik ve kolay
uygulanabilir olması, diğer maddelere göre tüketimini hızla artırıyor.
Bu durum, alternatif malzeme üreticilerinin pazar kaybetme kaygısı ile
her gün artan ölçüde ve bilimselliğe dayanmayan iddialarla plastiğe
saldırması ve plastikle ilgili kamu algısının olumsuzlaştırılmasına
neden olmaktadır. Halbuki plastikler üretim, kullanım ve geri dönüşüm
safhalarında en çevreci malzemelerdir. Tüketiminin fazlalığı,
ülkelerin gelişmişliğinin göstergelerinden biri olarak değerlendirilen
plastikler dayanıklıdır, hafiftir, emniyetlidir, çok çeşitli şekillere
sokulabilirler, fiyat avantajına sahiptirler, yaşam boyu
değerlendirildiklerinde, geri dönüştürüldüklerinde kaynak tasarrufu ve
ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlarlar. Rakamlara da baktığımızda,
Türkiye plastik sektörünün, mamul üretimi ile yarattığı toplam üretim
değeri 2008 yılında 22,2 milyar dolar iken bu değerin 2012 yılında
29,3 milyar dolara çıktığı ve son 5 yıl içinde sektörün 127 milyar
dolarlık üretim gerçekleştirerek GSYH içinden yüzde pay aldığı
görülmektedir. Plastikler büyük bir katma değer zinciri yaratarak
ülkelerin sosyal ve ekonomik gelişmelerine katkıda bulunmaktadır.
Açıkçası, üretici olarak ilgili bütün tarafların bu konuda bilgileri
net ve doğru olarak verme yükümlülüğü var" dedi.
Plastik denilince akla gelen ilk üç ürün sıralaması değişti: Akla ilk
olarak "Bardak" geliyor!
Yeni yapılan araştırma, 2009 yılında yapılan araştırmada
tüketicilerin plastik denilince akla gelen ilk üç ürün sıralamasında
da değişiklik olduğunu ortaya koydu. 2009 yılında plastik denilince
ilk akla gelen ürünler sırasıyla leğen (yüzde 22), saksı/kova (yüzde
11) ve tabak, çanak (yüzde 11) olurken yeni yapılan araştırmada
tüketicilerin yüzde 16'sı "plastik" denilince ilk akla gelen ürünün
bardak olduğunu belirtti. Tabak, çanak vb. yüzde 12 ile ikinci
sırada, leğen yüzde 9 ile üçüncü sırada yer aldı. Araştırma
tüketicinin alternatifi olması halinde ilk vazgeçeceği ürünlerden
birini bardak olarak ortaya koydu. Alışveriş yaptıkları herhangi bir
günde, sadece plastik olduğu için almaktan vazgeçtiği bir ürün
sorulduğunda da, plastik bardakların ilk sıralarda olması dikkat
çekti. Tüketicilerin büyük kısmı (yüzde 42) kağıt bardakları plastiğe
göre daha sağlıklı bulduğunu belirtirken, plastik bardağın da, kağıt
bardağın da zararlı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 40 oldu. İlk
vazgeçilecek plastik ürün "bardak" (yüzde 15) olurken, plastik yerine
tercih edilen maddelerin başında cam geldi (yüzde 79). Polikarbonat
damacana ve PET şişelerdeki suların sağlıksız olduğunu düşünenlerin
oranı yüzde 79 olurken, plastikler bu kadar çok kullanılmasa çevrenin
daha temiz olacağı algısının oranı yüzde 85 olarak belirlendi. 2009
yılında plastik kampanyalarda yer alabileceğini ve yer alamayacağını
aktaran katılımcıların oranları yüzde 51 ve yüzde 49 ile birbirine
yakınken, 2013 yılında plastiklere karşı yapılan kampanyalarda yer
alabileceği ifaden edenlerin oranları artış gösterirken, yer
almayacağını ifade edenlerin oranında düşüş olduğu gözlendi. 2009
yılında yapılan "Algı Araştırması" çalışmasında plastiklerle ilgili
yapılan olumsuz haberlerin etkisi ile plastik ürün almaktan
vazgeçenlerin oranı yüzde 61 olarak yer alırken, 2013 yılında
plastiklerle ilgili olumsuz haberlerin plastik ürün satın alma
davranışına etki oranı yüzde 55 olarak saptandı.

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey