Ana SayfaRAPOR-HAFTALIK MAKROEKONOMİK STRATEJİ(HALK YATIRIM)----

RAPOR-HAFTALIK MAKROEKONOMİK STRATEJİ(HALK YATIRIM)

26 Ağustos 2013 - 10:36 borsagundem.com

Halk Yatırım ( http://www.halkyatirim.com.tr ) Tarafından
Hazırlanan Haftalık Makroekonomik Strateji Bülteni:
"Hatırlanacağı üzere geçen haftaki raporumuzun başlığını
Parasal sıkılaştırma adımları devam edebilir? şeklinde atmış
ve analizimizi "politika faiz oranlarının diğer gelişmekte olan ülkelere
kıyasla daha fazla genişleme yapıldığına işaret etmesine ek olarak,
politikayı etkileyebilecek unsurlardaki mevcut tabloyu (enflasyon
beklentilerinde devam eden bozulma ve fiyatlama davranışı
üzerindeki riskler, ülke grubunda yüksek enflasyonla ayrışma, kredi
genişlemesi, beklentilerin üzerinde ilk yarı büyüme performansı gibi)
gözönüne aldığımızda, para politikasında sıkılaştırma adımlarının
devam edebileceğini düşünüyoruz. Yani, Merkez Bankası?nın bu
haftaki toplantısında faiz koridorunun üst bandını 50 baz puan daha
yukarı çekerek, koridorun genişliğini 425 baz puana çıkarabileceğini
tahmin ediyoruz? şeklinde özetlemiştik. Nitekim, geçen ayki PPK
toplantısında faiz koridorunun üst bandını 75 baz puan artırarak
parasal sıkılaştırmada ölçülü bir adım atan Merkez Bankası, geçen
hafta yaptığı aylık toplantısında üst limiti 50 baz puan daha
artırarak koridorun genişliğini 425 baz puana çıkardı ve para
politikasındaki temkinli duruşunu daha da güçlendirdiğini
açıkladı. Ek olarak, enflasyon görünümü orta vadeli hedeflerle
uyumlu olana kadar da temkinli duruşunu koruyacağını ve
gerektiğinde ek parasal sıkılaştırmaya gidebileceğini vurguladı.
Nitekim, takip eden günde üç günlük ek parasal sıkılaştırma
uygulaması başlatarak döviz satış ihalelerinde toplam 800
milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. Ayrıca, döviz satış
ihalelerinde sabah açıklanan minimum satış miktarının gün
içinde bir kez olmak üzere artırılmasına imkan tanıdığını
açıkladı. Diğer bir ifadeyle, Merkez Bankası?nın artan kur
oynaklığına karşı rezervlerini kullanmada kararlı olduğunu
gördük.

Borç Verme

Parasal sıkılaştırmada kalıcı duruş beklentisi
*Küresel sermaye hareketlerindeki yüksek oynaklığa ek olarak,
enflasyon dinamiklerimizde artan riskler ve beklentilerde devam eden
bozulma, kredi genişlemesinin referans değeri üzerindeki seyri ve
kurdaki yüksek volatilite gibi baskı unsurları nedeniyle para
politikasında sıkılaştırma eğiliminin kalıcı olarak ortaya konması -
diğer bir ifadeyle politika faiz oranının da artırılması - konusunda
beklentinin güçlendiği dolayısıyla faiz koridoru, TL likidite
kompozisyonu ve döviz satış ihaleleriyle yürütülen parasal
sıkılaştırma politikasının global finansal dalgalanmaya karşı koruması
konusunda endişelerin arttığını görüyoruz.
*Mayıs-Haziran dönemindeki küresel finansal dalgalanmada, iç
finansal göstergelerdeki bozulmanın diğer gelişmekte olan ülkelere
paralel hatta bazı göstergelerde daha ılımlı kalmış olmasına karşın,
son dönemdeki dalgalanmada piyasalardaki oynaklığın daha ciddi
boyutlara varmasının ?para politikasıyla ilgili algılamada değişiklik?
olduğuna işaret ettiğini düşünüyoruz.
*Enflasyon ve kur dinamikleri açısından diğer gelişmekte olan
ülkelere kıyasla ortaya çıkan ?olumsuz ayrışma?, para politikasındaki
kalıcı sıkılaşma adımlarının diğer ülkelere göre daha erken
alınmasını dolayısıyla para politikasının daha proaktif olmasını
gerektirebilir.
Ancak, küresel sermaye hareketlerindeki yüksek oynaklığa ek
olarak, enflasyon dinamiklerimizde artan riskler ve beklentilerde
devam eden bozulma, kredi genişlemesinin referans değeri üzerindeki
seyri ve kurdaki yüksek volatilite gibi baskı unsurları nedeniyle para
politikasında sıkılaştırma eğiliminin kalıcı olarak ortaya konması -
diğer bir ifadeyle politika faiz oranının da artırılması - konusunda
beklentinin güçlendiği dolayısıyla faiz koridoru, TL likidite
kompozisyonu ve döviz satış ihaleleriyle yürütülen parasal
sıkılaştırma politikasının global finansal dalgalanmaya karşı koruması
konusunda endişelerin arttığını görüyoruz.
Mayıs-Haziran dönemindeki küresel finansal dalgalanmada, iç
finansal göstergelerdeki bozulmanın diğer gelişmekte olan ülkelere
paralel hatta bazı göstergelerde daha ılımlı kalmış olmasına karşın,
son dönemdeki dalgalanmada piyasalardaki oynaklığın daha ciddi
boyutlara varmasının para politikasıyla ilgili algılamada değişiklik
olduğuna işaret ettiğini düşünüyoruz. Bunda da ana nedenin, geçen
haftaki strateji notumuzda ayrıntılı olarak değindiğimiz üzere, fiyat
istikrarı görünümünde - hem kendi dinamiklerimizde hem de diğer
gelişmekte olan ülkelere göre karşılaştırmalı analizlerde - artan
riskler olduğunu tahmin ediyoruz.
Enflasyonun orta vadede hedefe yakınsamasının, kurun yansıma
etkisinin sınırlı kalması, ekonomik aktivitede beklenen yavaşlamanın
gerçekleşmesi, gıda enflasyonunun - işlenmemiş gıda fiyatlarının
katkısıyla - % 7?lik hedefe doğru yaklaşması, kredilerdeki artışın
yavaşlaması gibi gerçekleşmesiyle ilgili soru işaretlerinin bulunduğu
koşullara bağlı olması fiyat istikrarıyla ilgili endişelerin artmasına
neden oluyor. Bu endişeler de, enflasyon beklentileri ile hedef
arasındaki ?güven açığının? yüksek kalmasına yol açıyor.
Ayrıca, Türkiye ekonomisi, Temmuz sonu itibariyle % 8,9 ile,
gelişmekte olan ülkeler grubunda, yıllık enflasyonda başı çekerken
?çekirdek enflasyon? tarafında da, Brezilya ve Güney Afrika dışında,
diğer ülkelerin önemli oranda üzerinde bulunuyor.
Ek olarak, Türkiye?nin, gelişmekte olan ülkeler grubunda, 2012
yılı başından bu yana gerçekleşen parasal genişlemede önlerde yer alan
durumu da, TCMB üzerinde kalıcı parasal sıkılaşma konusundaki
baskıların artmasına neden olan diğer bir unsur.
Enflasyon dinamikleri ve para politikasının gelişiminde ortaya
çıkan bu durum karşısında, gelişmiş ülkelerin para politikalarındaki
normalleşme sürecinin gelişmekte olan ülkelerde neden olduğu son
küresel dalgalanmada, Türkiye?nin, kurdaki değer kaybı, volatilite
artışı, döviz rezervlerinin değişimi gibi göstergelerde, diğer
gelişmekte olan ülkelerden olumsuz yönde ayrıştığı görülüyor.
Örneğin, TL?nin dolar karşısındaki değer kaybının yılbaşından bu
yana kümülatif gelişimini, diğer gelişmekte olan ülkelerin para
birimlerinin dolar karşısındaki değer kayıplarının ortalamasıyla
karşılaştırdığımızda, özellikle son iki aydır hızlanma dikkat çekiyor.
Son dalgalanmada artan kırılganlık, volatilite artışında kendini
daha belirgin olarak gösteriyor. Kurdaki haftalık volatilite
değişimlerine baktığımızda TL, - geçen haftaki analizimizde de
belirttiğimiz ancak buradaki baskının arttığına işaret ettiğimiz üzere
- şimdiye kadar gelişmekte olan ülkelerin ortalamasına göre daha
ılımlı bir görünüme sahipken, son bir haftadır önemli bir ayrışma
sözkonusu.
Üstelik kurda artan kırılganlık, rezervlerin daha kararlı
kullanılmasına karşın gerçekleşiyor. Nitekim, rezervlerin yılbaşından
bu yana kümülatif değişimine baktığımızda, diğer gelişmekte olan
ülkelere göre Nisan sonuna kadarki olumlu tablonun terse döndüğü
görülüyor.
Artan kırılganlık, hisse senedi piyasasının gelişmekte olan
ülkelere ait endekslerle karşılaştırılmasında da beliriyor.
Mevcut dinamiklerin önümüzdeki dönemde nasıl bir tablo ile karşı
karşıya kalınmasına neden olduğuna bakacak olursak, global para
politikalarındaki normalleşmenin kısa ve geçici bir süreç olmaması
nedeniyle, bizim para politikasındaki sıkılaşma yönündeki duruşun da
kalıcılığı ile ilgili sinyalleri güçlendirmesi gerektiğini
düşünüyoruz.
Özellikle, enflasyon ve kur dinamikleri açısından diğer gelişmekte
olan ülkelere kıyasla ortaya çıkan olumsuz ayrışma, para
politikasındaki kalıcı sıkılaşma adımlarının diğer ülkelere göre daha
erken alınmasını dolayısıyla para politikasının daha proaktif
olmasını gerektirebilir. "

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey