Ana SayfaMHP'Lİ YALÇIN: MHP'NİN İMRALI TUTUMU KENDİSİNE OY VEREN KİTLENİN BAKIŞ AÇISIDIR----

MHP'Lİ YALÇIN: MHP'NİN İMRALI TUTUMU KENDİSİNE OY VEREN KİTLENİN BAKIŞ AÇISIDIR

03 Nisan 2013 - 11:13 borsagundem.com

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gaziantep
Milletvekili Prof. Dr. E. Semih YALÇIN "MHP ve Ülkücü Gençliğe
yönelik haksız ithamlar" yapıldığını iddia ederek bir basın açıklaması
yaptı. Yalçın ayrıca MHP'nin İmralı tutumunun kendilerine oy veren
kitleyi temsil ettiğini de söyledi.
Basın açıklamasında köşe yazarlarını ağır bir dille eleştiren
Yalçın şunları söyledi:
"AKP yandaşı bir takım köşe yazarları, MHP ve Milliyetçi Ülkücü
Hareket'e yönelik saldırılarını ısrarla sürdürmekte, ellerindeki
husumet taşlarını üzerimize fırlatmaya devam etmektedir. AKP iktidarı
tarafından başlatılan İmralı süreci, şöhret bahşeden yeni bir geçim
kapısı, yeni bir yazarlık türü ihdas etmiştir: Yancı yazarlık! AKP'li
oyun kurucularını seyrederken kuruyemiş ve meşrubat kabilinden menfaat
devşirip bir yandan da oyuna karışan yancı yazarların sayısında artış
kaydedilmektedir. Kamuoyunda esamisi okunmayan, okuyucu kitlesi
olmayan çok sayıda yancı köşe yazarı, MHP ve Ülkücüler üzerinden
kendilerine şöhret temin etmek için çabalamaktadır.
İktidar yanlısı bu kalem erbabının görevi karartma yapmak, MHP ve
Ülkücü Hareket'in verdiği siyasi mücadeleyi iftira ve yalanlarla
haleldar etmektir. Sözüm ona "Barış ve kardeşlik gelecek, akan kan
duracak" iddiasıyla, bunlar tarafından biteviye sosyal barış
dinamitlenmekte siyaset, çatışma ortamına sürüklenmektedir.
MHP'ye düşmanlığı meslek, geçim ve şöhret kapısı hâline getiren
tetikçilerin tuttuğu, insanları ve fikirleri küçümseyen bu bencil ve
çıkarcı yol yanlıştır. Bu yol, Türkiye'yi sevgisizliğe,
hoşgörüsüzlüğe, siyasi kaosa ve iç savaşa götürmekten başka işe
yaramayacaktır.
MHP'ye ve Ülkücülere her türlü hakareti ve aşağılamayı reva gören
bu gibiler, eylemlerini de meşru hak saymakta, hak ettikleri cevabı
alınca da "MHP yöneticileri bize hakaret etmekten başka bir şey
yapmıyor" diye sızlanmaktadır".

Yalçın sözlerine şu şekilde devam etti:
"İmralı süreci başladığından beri gizli pazarlık girişimlerine
niçin karşı olduğumuz, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli
tarafından defalarca ayrıntılı surette açıklanmıştır. Sayın Bahçeli
tarafından terörle mücadele konusunda partimizin görüş ve önerileri
kamuoyuna defalarca aktarılmıştır. MHP'nin öteki yöneticileri
tarafından da bu yönde sayısız beyanda bulunulmuştur. MHP'nin tutumu,
partimize oy veren milyonların İmralı sürecine bakışını ortaya
koymaktadır. Ancak yandaş kalemşörler, gerçekleri köşelerine taşıyacak
yürekliliği ve dürüstlüğü sergileyememektedir.
Kimileri, "Ülkücü kanı bu kadar ucuz mu ki her defasında onu
masaya sürüyorsunuz" diyerek Allah'tan korkmadan, iğrenç ve ahlak
dışı bir üslupla MHP'nin politikalarını yermektedir. Bu dil, Ülkücü
gençlerin meydanlarda "Öl de ölelim, vur de vuralım" diye niçin
bağırdığını anlamak istemeyen sağırların ve körlerin lisanıdır.
Meydanlara toplanan halkın ve gençlerin kendiliğinden oluşan tepkisini
organize ve mizansen olarak göstermek suretiyle utanmadan AKP
tetikçiliği yapanların lisanıdır. Bu gibiler, buğz ve nefretten
beslenen kelimelerini, ihanet kurşunundan daha beter bir üslupla MHP
camiasının üzerine yöneltmektedir. Bunlar, sıcak yataklarında keyifle
uyuyabilmek ve AKP iktidarı sayesinde elde ettikleri dünya nimetlerini
kaybetmemek için çırpınmakta fildişi kuleden memleket meseleleri
hakkında dahice! yorumlar döktürüp nefislerini tatmin etmekten başka
çıkar gözetmemektedir.
Bahse konu yazarlar, yıllardır kandan besleniyor diye itham
ettikleri Ülkücülerin 1984 yılından beri teşeküllü olarak sokaklarda
hangi bir eyleme kalkıştığına, bir vatandaşımızı vurup öldürdüğüne tek
örnek verebilir, bir tek delil gösterebilirler mi?
Ülkücüler, şimdi meydanlara inip haykırmaya başladılarsa, bu,
vatanın bütünlüğünün ve bin yıllık kardeşlik hukukunun ortadan
kaldırıldığını gördükleri içindir. AKP yaranı demokrat geçinmekte,
ama Ülkücü gençlerin meydanlarda verdiği demokratik tepkiye bile
tahammül edememektedir. Buna karşılık Diyarbakır'da sahnelenen
Bölücülük Bayramında Türk bayrağının olmayışını, bölücü başının Türk
milletinin egemenlik haklarını yok sayan mektubunun okunuşunu,
kardeşliğin ve barışın nişanesi görecek kadar gözlerini
karartabilmektedir. Ön yargıların, sevgisizliğin ve bölücülüğün
girdabında boğulmak, vatan evlatlarının çığlığına tercih edilmektedir.
Ülkücü gençler, Türk milletinin bölücülüğe ve ihanete karşı
kendiliğinden teşkilatlanmış fertleridir. Onları, herhangi bir menfaat
ve dünya kazancı için hiç kimse kurşunun üzerine süremez. Ülkücüler,
geçmişte Yeşil Kuşak Projesi için değil, vatanın ve milletin bölünüp
parçalanmasını önlemek için kara toprağa girmişler, şehit olmuşlardır.
Hâl böyle iken aynı yandaş korosu Ülkücülerin Yeşil Kuşak Projesi
için ölüme gönderildiğini öne sürerek Marksistlerle aynı dili
kullanmakta, "Türk askerleri boşuna öldüler" diyen mazbatalı terörist
Emine Ayna ile aynı makamdan okumaktadır. Bunlar 1984 yılından beri
Türkiye'yi kana bulayan bölücü terörü ortadan kaldırmak ve vatanın
bölünmez bütünlüğünü temin etmek için canlarını feda eden güzide asker
ve polisimiz için de yarın, "Büyük Ortadoğu Projesi için beyhude yere
öldüler" derlerse kimse şaşırmamalıdır".



Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/#!/ForeksTurkey