Ana SayfaTZOB/BAYRAKTAR: AB ÜLKELERİNE SÜT İHRACATI SÜT SEKTÖRÜMÜZ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIMDIR----

TZOB/BAYRAKTAR: AB ÜLKELERİNE SÜT İHRACATI SÜT SEKTÖRÜMÜZ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIMDIR

03 Nisan 2013 - 10:41 borsagundem.com

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine süt ihracatına başlanmasını
ve konuyla ilgili mevzuatın yürürlüğe girmesini değerlendirdi ?Bu
karar, süt sektörümüzün AB pazarında rekabet etmesi, bu sayede
gelişerek dünya pazarlarında güçlü ve önemli bir aktör olması için
atılmış önemli bir adımdır? dedi.
Bayraktar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bugün itibarıyla süt
sektörünün yıllık bazda 225 milyon dolardan fazla ihracatının söz
konusu olduğunu vurgulayarak, Türkiye?nin, dünyanın birçok ülkesine,
peynirden yoğurda, süttozundan, tereyağı ve dondurmaya kadar çok
sayıda ürün ihraç ettiğini anımsattı.
Alınan bu kararla hem ihraç edilen ürün yelpazesinin genişlemesi
hem de dış ticaret hacminin artmasının söz konusu olduğunu bildiren
Bayraktar, şöyle devam etti:
?Faaliyette bulunan diğer firmalarımızın da kalite standartlarını
artırmalarıyla birlikte ilk etapta ihracat izni alan 6 firmamızın
arasına katılması, bu sürece katkı sağlayabileceği gibi, oluşacak
rekabetle birlikte hem kalitenin hem de iç üretim hacminin artması
mümkün olabilecektir.
-Ülke içi gerçekler de hatırlanmalı...-
Bu sevindirici gelişmeyle birlikte ülke içi gerçeklerin de
hatırlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Öncelikli hedefimiz, iç
piyasada istikrarın sağlanması, sütü üreten çiftçilerimize hak
ettikleri gelirin sağlanması olmalıdır. Eğer bu bir gemiyse ve yeni
hedeflere yelken açmışsa, bu geminin en önemli aktörü olan
çiftçilerimizin de mutlu olması, üretim için gayretlendirilmeleri,
teşvik edilmeleri gerekmektedir.
Son yıllarda sanayicilere dünya fiyatlarından süttozu almaları
için ciddi oranlarda teşvik verilmesi, okul sütü ile ekstra talep
yaratılması gibi uygulamalar Hükümetimizin sanayici açısından,
hayvancılığa verilen destekleri artırması ise üreticilerimiz açısından
önemli adımlar olarak değerlendirilebilir. Bunun yanında bizim de çok
önemsediğimiz ve her platformda talep ettiğimiz, süt piyasasını
düzenlemek üzere Et ve Balık Kurumu?nu Et ve Süt Kurumu haline
getirmek için atılan adım da sektör açısından önemli gelişmelerdir.
Fakat bütün bu gelişmelere rağmen sektörde şu an üretici açısından
olumsuz bir hava söz konusudur.?
-Yem fiyatları risk?-
Yem fiyatlarının yükselmesinin üreticileri tedirgin ettiğine,
üretimin sürdürülebilirliğini riske soktuğuna işaret eden TZOB Genel
Başkanı Bayraktar, sütte, üreticinin yem alım gücünün çok önemli bir
konu olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
?Bundan dolayı süt/yem paritesi çok önemlidir. Bilim adamlarımız
süt sığırcılığında süt/yem paritesinin 1,5?in altına düşmemesi, 2
civarında seyretmesi gerektiğini belirtmektedirler. Yani üreticimizin
süt üretiminden para kazanabilmesi için 1 kilogram süt sattığında en
az 1,5 kilogram yem alabilmesi gerekir.
Türkiye?ye bakacak olursak paritenin genelde 1 ve 1,2 arasında
değiştiği, bazı zamanlarda 1'in de altına düştüğü görülmektedir. 2012
yılı yem fiyatlarının aşırı yükselmesi üreticilerimizde tedirginlik
yaratmıştır. Geçen bir yılda yem fiyatları arpada yüzde 26,5 kepekte
yüzde 22,5 ayçiçeği tohumu küspesinde yüzde 87,0 süt yeminde yüzde
25,7 mısırda ise yüzde 7,5 oranında artış göstermiştir. Şu an için ne
yazık ki parite 1'in altında seyretmekte, üretimin sürdürülebilirliği
için bir tehdit oluşturmaktadır.?
-Süt maliyeti 1 lira düzeyindedir-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker?in yaptığı
açıklamada, süt-yem paritesinin 1,3 olması yani 1 kilogram sütle 1,3
kilogram yem alınması gerektiğini ifade ettiğini belirten Bayraktar,
şöyle devam etti:
?Ama ne yazık ki şu an 1 kilogram süt satan üreticilerimiz çoğu
yerde yaklaşık 850 gram yem alabilmektedirler. Sektör taraflarının
katıldığı toplantılarda da belirlenen 1 litre sütün maliyeti 1 liranın
üzerindedir. 2008 yılında yaşadığımız krizin bir benzerini yaşamak
istemiyorsak süt fiyatları mutlaka taraflarca belirlenen maliyeti
dikkate alarak açıklanmalıdır. Süt maliyeti 1 lira düzeyindedir. Çiğ
süt fiyatı üretimin sürdürülebilirliği açısından 1 liranın üzerinde
olmalıdır.
Süt sektöründe ?kazan kazan? politikası yoktur. Kazanan sütü
işleyen kesim, kaybedense üreticilerimizdir.
Ülkemizde ne yazık ki üretici süt fiyatları arttığında birçok
kesim itiraz ediyor, buna karşılık kutu süt, peynir, yoğurt gibi süt
ürünlerinin perakende fiyatları arttığında kimsenin sesi çıkmıyor. Bu
da üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir husustur.
-Nisan ve Mayıs?a dikkat?-
Sütte yakın zaman tehlikesine dikkat etmek gerekmektedir.
Ülkemizde Nisan-Mayıs gibi mevsimsel üretim artışlarının yaşandığı
döneme yaklaştıkça üreticilerimizde sürekli bir tedirginlik
yaşanmaktadır. Çünkü bu dönemde mevsimselliğe bağlı sütteki artış süt
fiyatlarının düşmesiyle kendini göstermekte, yem fiyatlarındaki
artışla birlikte ciddi maliyet baskısıyla karşı karşıya kalan
üreticiler sürdürülemez üretim nedeniyle hayvanlarını kasaba sevk etme
ve üretimden vazgeçme durumunda kalmaktadırlar.
Nisan ayında yeniden fiyatların belirlenecek olması bu açıdan çok
önem arz etmektedir. Bilindiği üzere 2008 yılında da buna benzer bir
kriz yaşamıştık. O zaman yem fiyatları bugünkü gibi yükselmiş, süt
fiyatları düşürülmüş, yüksek maliyet-düşük fiyat kıskacında kalan
üreticiler sürdürülemez fiyatlar neticesinde hayvanlarını kasaba sevk
etmiş, o zaman yetkililer tarafından verilen bilgilere göre de 1
milyona yakın damızlık hayvan mezbahalarda kesilmişti. Netice de
damızlık hayvan kesimleriyle birlikte et krizi baş göstermiş, ithalat
kapıları açılmış ve hala da ithalat kapısı kapatılamamıştır. Bu krizin
sadece hayvan ve et boyutuyla bize maliyeti 3 milyar doları bulmuş
hatta geçmiştir.?

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/#!/ForeksTurkey